PULMONER EMBOLİ
PULMONER EMBOLİ
Pulmoner embolizm genellikle uzak bir noktadan gelen trombus (pıhtı) nın neden olduğu akciğer damarlarının bir kısmının veya tamamının tıkanmasıyla ortaya çıkan klinik bir durumdur.
Pulmoner emboli ameliyat sonrası ölümlerin %15 den sorumlu olabilir. Ameliyat sonrası ve anne ölümünün en sık sebebidir. Pıhtıların %75 i bacak ve alt karın bölgesinin derin damarlarında üretilir. Uzun süreli hareketsizlik ve susuzluk ile pıhtı oluşma ihtimali artar. Büyük cerrahi operasyonlar,sezeryan ameliyatı, alt ekstremite kırıkları, varisler, genetik bozukluklar, uzun süreli hastaneye yatışlar, kalp hastalıkları, doğum kontrol ilacı kullanılması, şişmanlık gibi faktörler emboli riskini arttırır.
Pulmoner emboliden yukarıda belirtilen risk faktörü olan kişilerde pıhtı miktarına bağlı olarak gelişen ani bir göğüs ağrısı, nefes darlığı, hemoptizi ,tansiyon düşmesi, terleme ,bayılma şikayetleri olduğunda şüphelenilmelidir.
Pulmoner emboli teşhisi çoğu zaman zordur.Risk taşıyan kişilerde ani gelişen nefes darlığı durumunda akciğer grafisi, D-dimer, bacak venöz doppler uygulaması,Echo ve Thorax CT anjio tetkikleri yapılarak teşhise ulaşılabilir.
Tedavi olarak heparin ve düşük moleküllü heparin ile tedaviye başlanır ve sonrasında oral antikogülan kan sulandırıcı ilaçlarla (coumadin) veya yeni oral antikoagülanlar (xarelto,pradaxa,Eliquis,Lixiana) ile tedaviye başlanır ve bu ilaçlarla 3-6 ay gibi bir süre ile tedaviye devam edilir.Yeni oral antikoagülanlar coumadine göre pahalı olmalarına ragmen takip gerektirmememsi hasta için büyük bir kolaylık saglar.